Ord. Prof. Dr. Heinz Rudolph Heimsoeth (1886 - 1975)

Üniversite Reformu'ndan sonra, Felsefe Tarihi ve Sistematik Felsefe Kürsülerinden oluşan Felsefe Bölümü'ne, dışarıdan Profesör Reichenbach ve Profesör Von Aster olmak üzere iki profesör getirtildi. Reichenbach'ın 1938 yılında ayrılmasıyla birlikte belli bir süre her iki kürsüye de Profesör Von Aster başkanlık etti. Ancak onun vefatı, bölümde büyük bir boşluk yarattı. Bunun üzerine toplanan Fakülte Profesörler Kurulu, Felsefe Bölümü'ne yurt dışından herhangi bir profesörün değil de Von Aster'in yerini doldurabilecek deneyimli bir profesörün getirtilmesi için çeşitli ülkelerle bağlantı kurma kararını aldı. İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya ve Hollanda'yla yapılan yazışmalar sonucunda, İstanbul Üniversitesi'ne 14 isim önerildi. Profesörlerden oluşan Komisyon, bunların arasından 4 tanesi üzerinde durdu. Bu dört profesör şunlardı: Prof. Corbain (Paris), Ord. Prof. Heimsoeth (Köln), Dr. Donald Ayers Platt (Kaliforniya, Los Angeles Üniversitesi Felsefe Profesörü ve Bölüm Başkanı), Dr. H. Oldeweldt (Amsterdam). Ancak Prof. Corbain, kulağındaki rahatsızlık nedeniyle bu listeden çıkınca, Komisyon geriye kalan üç öğretim üyesi üzerinde durdu ve bunların arasından en deneyimli ve en fazla yayın yapmış olan Ord. Prof. Heimsoeth'ü öncelikle önerdi. O zaman 63 yaşında olan Heimsoeth, Marburg Üniversitesi'nde profesördü. 18 Ağustos 1886 yılında Almanya'nın Köln şehrinde doğan Heimsoeth, ilköğretimini Köln'de yaptı, daha sonra Köln Gymnasium'unu bitirip, Berlin, Marburg, Paris (College de France) ve Münich'de felsefe, matematik, sanat ve edebiyat öğrenimi gördü. Marburg'da habilitasyon yaparak Doçent olarak görevde bulundu ve aynı üniversitede 1921 yılında profesör oldu. Daha sonra Königsberg Üniversitesi'nde 1923'te Ordinaryüs Profesör oldu. Aynı ünvanla 1931 yılında Köln Üniversitesi'ne geçti. Burada Felsefe Tarihçisi olarak görev yaparken, aynı zamanda o dönemde Fransa ve Almanya'da üzerinde önemle durulan Modern Ontoloji'nin de temsilcisidir. 1939 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde «La Nouvelle Felsefesi» adı altında verdiği derslerde, Alman Felsefesi ile Fransız Felsefesi adı altında verdiği derslerde, Alman felsefesi ile Fransız felsefesi arasındaki bağları derinlemesine açığa çıkarır ve bu dersleri «Fransız Felsefesi'nde Realite Tabakalarının Ontolojisi» adı altında 1939'da yayınlar. Descartes ve Leibniz'in bilgi yöntemini; Fichte, Giordano Bruno, Nietzsche'nin Tarih Felsefesini, Kant'ın kişilik idesini ve kritik idealizmin metafizik motiflerini araştırma konusu yapmıştır. Windelbund'un ünlü Felsefe Tarihi kitabını yeniden yayınlamış ve bu kitaba, büyük bir cilt boyutunda iki yeni bölüm eklemiştir. En önemli kitaplarından biri «Batı Felsefesi'nin Altı Büyük Problemi» adını taşır. Almanca olarak iki kez yayınlanmış ve diğer dillere de çevrilmiş olan bu kitap, modern felsefe araştırmalarına bir çok açıdan ışık tutar. Fichte üzerine yazdığı kitapla yeniçağ metafiziğine yönelik yazısı da çok tanınmıştır ve İspanyolca'ya çevrilmiştir. «Hayat Felsefesi ve Metafizik» başlıklı yazısı ile Tarih Felsefesi'ne yönelik çalışmaları da önemli çalışmalarındandır. Alman Felsefe Cemiyeti'nin çıkarmış olduğu tanınmış felsefe dergisi «Blaetter für Deutsche Philosophie»nin de redaktörlüğünü yapmıştır.

Edebiyat Fakültesi Profesörler Komisyonu, her üç profesörle yaptıkları yazışmalar sonucunda, onları üç yıllığına, 1175 lira aylıkla İstanbul'a çağırmıştır. Diğer profesörlerden Oldeweldt ancak 1 yıllığına Hollanda'dan ayrılabileceğini belirtmiş, Platt ise zamanın önemli olmadığını ama bulunduğu yerde 500 dolar aldığı için gelirse iki maaş alması gerektiğini bildirmiştir. Komisyon'un öncelikle tercih etmiş olduğu Ord. Prof. Heimsoeth ise hem zaman hem maaş açısından gelmeyi uygun görmüştür. 27 Ekim 1949'da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü başkanlığındaki Bakanlar Kurulu Heimsoeth'ün İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne Felsefe Profesörü olarak gelmesini onayladı. Kısa bir süre sonra Türkiye'ye gelen Heimsoeth, 1951 yılında İstanbul Muallimler Birliği tarafından düzenlenen Mısır gezisine katıldı. 14 Mart 1952'de Tarsus vapuru ile yurduna dönerken kendisini Macit Gökberk ve eşi Zahire Gökberk, Halil Vehbi Eralp, W. Peters ve eşi, Şevket İpşiroğlu ve eşi, Mümtaz Turhan, A. H. Tanpınar, Takiyettin Mengüşoğlu, Suat Baydur, K. Birand, Hüseyin Batuhan, Ş. Bil, Bedia Akarsu ve Nermi Uygur uğurladı.

1975 yılının Ocak ayında vefat etti.